Kütahya Porselen, tasarımlarıyla dünyanın en prestijli ödül programlarından biri olan iF Design Award’ta 2 ödüle layık görüldü. Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli, %100 geri dönüştürülmüş porselen koleksiyonu Hypnose ve gülün taç yapraklarından ilham alarak tasarlanan Rosa koleksiyonları ile ödül aldıklarını belirterek yaptığı açıklamada “Tasarımlarımızla hem sofra kültürüne değer katmayı hem çevresel farkındalığı artırmayı hedefliyoruz” dedi.
Kütahya Porselen’in sofralarda sakin, huzurlu ve iyileştirici bir etki yaratan Rosa koleksiyonu ve atık malzemeler kullanılarak sofralara kazandırılan Hypnose isimli koleksiyonu, iF Design Award 2021’de ürün disiplininde ev/sofra eşyası kategorilerinde 2 ödüle layık görüldü. Ürün çeşitliliği ve sürdürülebilir üretim stratejisi ile fark yaratan Kütahya Porselen, atık malzemeler kullanarak geliştirdiği koleksiyonlarıyla doğayla kurduğu dostluğu pekiştiriyor.
%100 geri dönüşümle geleceğe ilham veren koleksiyon
Tümüyle atık materyaller kullanılarak Ecren İlter Duman ve Şule Eryılmaz tarafından tasarlanan, Kütahya Porselen’in yüksek teknolojisi ve inovasyondaki gücüyle üretilen Hypnose koleksiyonu, %100 geri dönüştürülmüş porseleni sofralara kazandırıyor. Bu yaklaşımıyla da geleceğe ilham veren, doğaya saygı duyan ve hypnotik etkiyi hissettiren sonsuz bir döngü yaratıyor. Yaşamın doğal döngüsünden ilham alınarak tasarlanan koleksiyon, sahip olduğu özgün desen ve renkleriyle de eşsiz sofralar yaratıyor. “Üretimde kullandığımız çeşitli ham madde atıklarını yüksek teknolojimiz ve inovatif yorumumuzla geri dönüştürerek Hypnose koleksiyonunu hayata geçirdik” diyen Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli, koleksiyonun ‘tek ve benzersiz’ ürünlerden oluştuğunu vurguluyor.
Gül yapraklarından ilham alan koleksiyon
Ecren İlter Duman tarafından tasarlanan ve ilhamını yağmurlu bir günde gülün taç yapraklarına dolan yağmur damlacıklarından alan Rosa koleksiyonu; sofralarda sakin, huzurlu ve iyileştirici bir etki yaratıyor. Koleksiyonun tabak grubu, sahip olduğu asimetrik dış hattı ile gül yaprağının dinamik hareketini yansıtıyor. Duygusal tasarım objeleri arasında yer alan tuzluk ve biberlik ise dokunma duyusuna hitap ediyor. Kullanıcı ihtiyaçları araştırılarak tasarlanan koleksiyon, kullanıcıların özel günlerde kullanmak için şık ve farklı ama aynı zamanda yalın bir yemek takımına olan ihtiyaçlarını karşılıyor. Parçalarıyla kullanıcının işlevsel beklentilerini karşılayarak, yeni yeme içme eğilimleri ile farklılaşan sofra kültürlerine değer katıyor. Toz pembe rengiyle gülün duygusunu hissettirirken, farklı ürünlerle kolaylıkla kombin yapılmasına imkân veriyor.