Kadınlar Çift Çekirdekli Bilgisayarlar Gibi

Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) İyi Niyet Elçisi, oyuncu, senarist ve girişimci Mert Fırat; Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’nin (KAGİDER) Şubat ayı kahvaltı toplantısının konuşmacısı oldu.

Kadınlar Çift Çekirdekli Bilgisayarlar Gibi! Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) İyi Niyet Elçisi, oyuncu, senarist ve girişimci Mert Fırat; Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’nin (KAGİDER) Şubat ayı kahvaltı toplantısının konuşmacısı oldu. Gazeteci Gila Benmayor’un sorularına yanıt veren Fırat, “İnsanlık hep kötüye gidiyormuş gibi görünebilir. Aslında öyle değil, sadece öyle gösteriliyor. Sahadaki çalışmalarda çok umut buluyorum. İnsanın kendine inanması çok önemli” dedi.

Türkiye’de kadın girişimciliğinin gelişmesi ve kadınların ekonomiye katılımının artması için faaliyetlerini sürdüren Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’nin (KAGİDER) gelenekselleşen Kahvaltı Toplantıları’nın Şubat ayındaki konuğu Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) İyi Niyet Elçisi, oyuncu, senarist ve girişimci Mert Fırat oldu.

KAGİDER Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emine Erdem’in yaptığı açış konuşmasıyla başlayan söyleşide Fırat, KAGİDER’in fahri üyesi ve gazeteci Gila Benmayor eşliğinde, kurucularından olduğu İhtiyaç Haritası projesi, Batı Ataşehir’de yemek, müzik ve tiyatroyu buluşturan DasDas, Kadıköy’deki Moda Sahnesi, Bursa’da mahalle ve kent için sanat alanı yaratan SanatMahal ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı projeleri hakkında ilham verici bilgiler aktardı.

‘Sivil toplum çalışmalarıyla halkevlerinde tanıştım’

Kadınlar Çift Çekirdekli Bilgisayarlar Gibi! Söyleşide Gila Benmayor’un “sivil toplum çalışmalarıyla nasıl tanıştığına” dair sorusuna Mert Fırat, şöyle yanıt verdi: “Ben Ankara’da büyüdüm. ODTÜ’de kürek takımındayken, halk evleriyle tanışarak mahalle düzeyinde çalışmalar yapmaya başladım. Ankara’nın desteğe ihtiyacı olan mahallelerinde çalışmalar yürütüyorduk. Hem tiyatro, hem sokak çalışmaları yapıyor, hem de ihtiyacı olan insanlara destek veriyorduk. Üstelik ben özel okulda okuyordum. Herkesin ‘gitme’ dediği yere giden, biraz duyarlı bir çocuktum. Halkevleri benim başlangıcım oldu, Babam Antakyalı olduğu için farklı etnik kimliklerin bir arada, hiç kavga etmeden nasıl yaşadığını da deneyimlemiş biriydim. Bu deneyim de benim için çok önemliydi.”

Sivil toplum çalışmaları ile oyunculuğa yönelmesinde aslında benzer bir ihtiyaç hissettiğini belirten Mert Fırat, “Beni oyuncu yapan şey, fikirlerimi doğru bir tonda söyleyebildiğim, sahne gibi bir alana çıkabildiğim şansı yakalayabilmekti aslında. Çünkü sahneye çıktığınızda Mert Fırat kimliği hiçbir şey ifade etmez, o isim sahneye adım atmanız için bir vesile olur sadece. Sahne, söyleyeceklerinizi bir metin üzerinden söyleyebildiğiniz bir alan. Belirli sayıda insanın size baktığı, sözünüzü kesmeden dinleyebildiği; duygu ve fikirlerinizi paylaşabildiğiniz, meclis kürsüsü gibi ama içine siyaset girmeyen, şahane özgür bir alan.”

‘Destekçi ile ihtiyaç sahibini buluşturan bir nokta: İhtiyaç Haritası’ 

Kadınlar Çift Çekirdekli Bilgisayarlar Gibi! Mert Fırat, Türkiye genelinde destekçilerle ihtiyaç sahiplerini buluşturan İhtiyaç Haritası platformuyla ilgili de bilgi verdi: “Diyelim ki, Gaziantep’te bir öğretmen okulda kütüphane kurmak istiyor. Bu kütüphaneyle ilgili ihtiyaçlarını İhtiyaç Haritası’na giriyor. Adminimiz ihtiyaç sahibi kişinin verdiği bilgilerin doğrluğunu kontrol ediyor ve süreç başlıyor. Burada derneklerle gönüllüyü, ihtiyaçla ihtiyaç sahibini buluşturan bir nokta diyebiliriz.”

Fırat, bugüne dek İhtiyaç Haritası üzerinden 10 milyon TL’lik ihtiyaç karşılandığını ve 70 bin üyeye ulaşıldığını söyledi: “İhtiyaç Haritası’yla birlikte projeler üreten, var olan projeleri alan olarak kullanan 350 sivil toplum örgütü var. Yanı sıra 50 üniversitede ihtiyaç haritası topluluklarımız bulunuyor. Bu topluluklar bölgelerinde mahalle düzeyinde çalışmalar yapıyor; kimi zaman emniyet müdürlükleri, valilikler, belediyeler ve kaymakamlıklarla birlikte çalışarak istihbarat topluyorlar. Buna ek olarak siyaset üstü, ihtiyaç duyan herkese eşit mesafede duran bir yapıyız. ‘Paylaş’ butonuna basmaktan değil, gerçek anlamda paylaşmaktan bahsediyoruz. Başkalarının acılarına bakmalarını sağlayarak ilham veriyor, harekete geçiriyoruz.”

‘Kadınlar çift çekirdekli bilgisayarlar gibi’

Kadınlar Çift Çekirdekli Bilgisayarlar Gibi! Hayatında, “çift çekirdekli bilgisayarlar”a benzettiği kadınlarla daha çok çalıştığını söyleyen Fırat, “Kadınlar birbirlerini ve süreci anlamaya erkeklere gore çok daha yatkın. Çoklu zeka, çoklu yönetme ve çoklu düşünme kabiliyetleri var, üstelik az şikayet ediyorlar” dedi.

Türkiye’nin ilk ve tek UNDP İyi Niyet Elçisi olan Mert Fırat, söyleşide UNDP çalışmaları kapsamındaki projelerinden de bahsederken; “UNDP ile çalışmamız üç yıl önceye dayanıyor. İhtiyaç Haritası’ndan sonra Türkiye’deki UNDP projelerine davet edilmeye başladım. Devamında UNDP İyi Niyet Elçiliği teklifi geldi. UNDP’nin globalde liderlerin aldığı kararlarda etkili olmayı hedeflediği 17 madde var. Barıştan tutun yenilenebilir enerjiye kadar uzanan, dünyanın daha iyi bir yer olmasını amaçlayan hedefler bunlar. Ben bu 17 maddeden 5’I üzerine ağırlıklı çalışmayı seçtim: Kadın – cinsiyet eşitliği, kız çocuklarının eğitimi, iklim meselesi, mülteciler ve sanat – yerel kalkınma. Kız çocuklarının okuması, cinsiyet eşitliği, kadın meselesi, kadınların iş hayatında var olması ve kadın girişimciliği benim çok önemsediğim konular. Örneğin, ‘Life’ adlı bir proje yürütüyoruz şimdi, bir Suriyeli ve bir Türk kadının bir arada girişimci olması için başlatılan bir proje” dedi.

‘Sahadaki çalışmalarda çok umut buluyorum’

Kadınlar Çift Çekirdekli Bilgisayarlar Gibi! Bugün 11 derneğin çalışmaları içerisinde yer aldığını aktaran Mert Fırat, Saha çalışmalarıyla ilgili ise şu yorumda bulundu: “İnsanlık hep kötüye gidiyormuş gibi görünebilir. Aslında öyle değil, sadece öyle gösteriliyor. Sahadaki çalışmalarda çok umut buluyorum. İnsanın kendine inanması çok önemli.”

İlginizi Çekebilir